30 Nisan 2013

Sevginin Son Dileği

 Sevgili dostlarım, merhaba! Çok sevdiğim yazar olan Debbie Macomber'in yeni bir kitabı çıkıyor, ön sipariş tarihi 06.05.2013, dilerseniz d&r'dan temin edebilirsiniz! Henüz elime geçmedi ama okuduğum diğer kitaplarına bakarak almanızı öneririm!

Sevgilim,
Bu mektubun seni çok şaşırtacağını biliyorum...

Michael, genç yaşta kanserden kaybettiği eşinin bıraktığı ve ölümünden bir yıl sonra okumasını istediği mektupla neye uğradığını şaşırır. Hayatını yalnızca sevdiği kadına adayan Michael, eşinin şok etkisi yaratan istekleri karşısında yaşamına nasıl devam edeceğini bilemez. Onun sağduyusundan bir an olsun şüphe duymayan Michael, kendisine yeni bir hayatın kapılarını açacak maceraya ister istemez dahil olur.

Okurlarını her zaman aşka, umuda ve yeni başlangıçlara sürükleyen Debbie Macomber, Sevginin Son Dileğinde kaybedilenlerin ardından hayata tutunmaya çalışan insanlara mutluluğun işaretini sunuyor.

"Sevginin Son Dileğindeki bütün karakterlere alkış tutacaksınız; bu kitap tam bir Debbie Macomber klasiği."
Womans Day

"İlişkilerinde doğru yolu bulmaya çalışan üç kadın ile eşini kaybettikten sonra hayatını sürdürmek ve mutluluğu yeniden yakalamak için çabalayan bir erkeğin dokunaklı hikâyesi."
The Best Reviews

"Sevginin Son Dileğindeki bütün karakterlere alkış tutacaksınız; bu kitap tam bir Debbie Macomber klasiği."
Womans Day

"Bu kitap bir ilişkide karşılaşılabilecek pek çok olasılıkla dolu. Macomber karakterlerini bir yandan zorluklarla yüzleştirirken, diğer yandan bunların üstesinden gelmelerini sağlayarak okuru sonsuz bir doyuma ulaştırıyor."
Chicago Tribune

"Aşkı, kaybedişi ve dostluğu anlatan büyüleyici bir roman..."
RT Book Reviews

29 Nisan 2013

Dostluk Ekmeği

 
Hafta sonu İstanbul'daydım ve çok güzel zaman geçirdim, ailemle ve arkadaşlarımla görüştüm! Hep birlikte annemin doğum gününü kutladık!
Aytülcüm (bir büyüğüm) ile konuştuk, çeşitli konularda önerilerde bulundu! Okumam için bir de çok keyifli bulduğunu söylediği bir kitap verdi. Kitabın adı bile sıcacık, henüz elime almadım bu yüzden özetine yer vereyim, olur mu?
Bir damla gözyaşı ve umutla yoğrulmuş küçük bir hediye, kırılan kalbinizi iyileştirip tüm hayatınızı değiştirmeye yeter mi?

Kaderin ona oynadığı acımasız oyun karşısında Julia Evarts, yaşama sevincini kaybetmiştir. Çektiği tüm acıların ise tek bir sorumlusu vardır. Bir zamanlar en yakın arkadaşı olup da artık yüzünü bile görmek istemediği kız kardeşi...

Bir gün küçük kızı Gracie ile birlikte eve geldiklerinde, kapının önünde çiçek desenleriyle bezenmiş bir tabak ve yanında bir tarif bulurlar. Üzerine ise bir not iliştirilmiştir: "Umarım beğenirsiniz." Julia, bu beklenmedik hediyeden kurtulmak istese de kızını mutlu etmek adına tarifi denemeye karar verir.

Çok geçmeden kasabalarına yeni taşınmış olan iki kadınla tanışır. Eşini kaybetmiş olan Madeline Davis, hayata tek başına devam etmenin bir yolunu ararken, ünlü çellist Hannah Wang de Brisay ise kocasıyla boşanmak üzeredir. Teselliyi, adeta bir sığınak olarak gördükleri dostluklarında bulacak olan bu üç kadın, gün gelip de şu cümleyi söyleyebilecek midir? Her şeye rağmen hayat güzeldir.

Bizi bize anlatan sıcacık, lezzetli bir hikâye... Kâh ağlatan kâh sinirlendiren kâh güldüren Dostluk Ekmeği, imkânsız gibi görünenleri gerçekleştirmenin, aslında bizim elimizde olduğunu muhteşem bir dille anlatıyor.

"Okuyucuların bu iç ısıtan hikâye karşısında duygularına hâkim olabilmeleri imkânsız.
Tabii, o muhteşem tarifi de unutmamak gerek..."
Publishers Weekly
Bu arada anneme ısmarladığım  kitap elime geçti, "Ruhunu Dinle Bedenini Doyur", dilerim işe yarar!
İlk fırsatta görüşmek dileğiyle dostça kalın!










24 Nisan 2013

İthaka



İthaka'ya doğru yola çıktığın zaman,
dile ki uzun sürsün yolculuğun,
serüven dolu, bilgi dolu olsun.
Ne lestrigonlardan kork,
ne kikloplardan, ne de öfkeli Poseidon'dan.
Bunların hiçbiri çıkmaz karşına,
düşlerin yüceyse, gövdeni ve ruhunu
ince bir heyecan sarmışsa eğer.
Ne Lestrigonlara rastlarsın,
ne Kikloplara, ne azgın Poseidon'a,
onları sen kendi ruhunda taşımadıkça,
kendi ruhun onları dikmedikçe karşına.

Dile ki uzun sürsün yolun.
Nice yaz sabahları olsun,
eşsiz bir sevinç ve mutluluk içinde
önceden hiç görmediğin limanlara girdiğin!
Durup Fenike'nin çarşılarında
eşi benzeri olmayan mallar al,
sedefle mercan, abanozla kehribar,
ve her türlü başdöndürücü kokular;
bu başdöndürücü kokulardan al alabildiğin kadar;
nice Mısır şehirlerine uğra,
ne öğrenebilirsen öğrenmeye bak bilgelerinden.

Hiç aklından çıkarma İthaka'yı.
Oraya varmak senin başlıca yazgın.
Ama yolculuğu tez bitirmeye kalkma sakın.
Varsın yıllarca sürsün, daha iyi;
sonundakocamış biri olarak demir at adana,
yol boyunca kazandığın bunca şeylerle zengin,
İthaka'nın sana zenginlik vermesini ummadan.
Sana bu güzel yolculuğu verdi İthaka.
O olmasa, yola hiç çıkmayacaktın.
Ama sana verecek bir şeyi yok bundan başka.

Onu yoksul buluyorsan, aldanmış sanma kendini.
Geçtiğin bunca deneyden sonra öyle bilgeleştin ki,
Artık elbet biliyorsundur ne anlama geldiğini
İthakaların.

(Çeviren: Cevat Çapan)
Konstantin Kavafis

Sevgili dostlarım, Kavafis'in İthaka şiirini çok beğendim, sizlerle paylaşmak istedim!  Sevgiyle kalın!

21 Nisan 2013

Annişimin Doğum Günü

Bugün annişimin doğum günü, bu önemli günde ilk kez ayrı kaldık! Anneciğim, doğum günün kutlu olsun!

Son Ada

Annemin önerisiyle kütüphaneden aldığı  kitabı elime aldım, bir solukta bitirdim! Kişisel hırsların doğanın dengesini nasıl bozduğuna, ilişkilerin nasıl bozulduğuna ilişkin çok çok güzel bir kitap.Zülfü Livaneli'nin eline, emeğine sağlık!
Yeniden görüşünceye dek dostça kalın!

18 Nisan 2013

Pratik Meyveli Pasta

 Merhaba sevgili dostlarım, uzunca sayılabilecek bir süre yine tarif yayımlamadım, değil mi? Bugün, çok basit, çok ta pratik bir pasta tarifi vereceğim sizlere!

 
 Tarife geçelim mi?

Malzemeler: 
1 kutu krem şanti
2 su bardağı süt
1 hazır pasta tabanı
mevsim meyveleri
1 çorba kaşığı nescafe
1/2 bardak su
1/2 bardak süt

Yapılışı:
Pasta keki, 1 çorba kaşığı nescafe, yarım ölçü su, yarım ölçü süt karışımıyla (yaklaşık yarım su bardağı) ıslatılır. Bir kutu (iki poşet) krem şanti  iki bardak süt ile çırpılarak hazırlanır. Krem şanti, pasta kekinin arasına sürülür. Araya dilediğiniz meyvelerden koyabilirsiniz. İkinci pasta keki üste konur, krem şanti sürülür, dilediğiniz meyvelerle süsleme yapılır. Veee buzdolabında dinlendirilerek dilerseniz çayın dilerseniz kahvenin yanında afiyetle yeniiir! :)))
İlk fırsatta görüşmek dileğiyle sevgiyle kalın!






15 Nisan 2013

Ruhunu Dinle...

  
 "Tek Şişman Beyniniz" kitabının yazarından

Diyeti bırak, ruhunu hafiflet!

Yasemin Soysal Ruhunu Dinle, Bedenini Doyur kitabıyla diyet ve kilo meselesine yepyeni, ezber bozan bir yaklaşım getiriyor.
Bu kitabı okurken "farkındalıkla yeme sanatı"nı öğrenecek, bu arada kilolarınızın uçup gittiğinin farkına varamayacaksınız.
Şaşırmaya hazır olun!

Demek zayıflamak istiyorsun?

Denemediğin diyet reçetesi kalmadı belki de… Mucize formüllerin hepsini ezberledin. Peki, neden işe yaramadı dersin?
Diyetisyenlerden önce bedenine, ruhunun isteklerine kulak vermen gerektiğini
unuttuğun için olmasın sakın!Beden-kitle indeksini hesaplamadan önce karnındaki gurultuyu doğru okuyamadığın için olmasın!

Hadi bir yolculuğa çıkalım birlikte...
Her şeye en başından başlayalım...
Sanki kendinden öç alır gibi yemek yiyor, spor salonundan inadına kaçıyor, motive olmak yerine kendine sürekli acıyorsan, işte bu kitap tam sana göre!
Bu kitabı okurken ruhsallığın zayıflama süreciyle ne kadar alakalı olduğunu fark edeceksin. Sana ceza gibi görünen kiloların aslında bir ÖDÜL -evet, evet şaka değil, bir ödül- olduğunu göreceksin...

Yöntemler ne olursa olsun sorunu çözecek olan sadece sensin! Çünkü ruhunu dinlemezsen bedenini doyuramazsın!


14 Nisan 2013

Annelik...


Baktığın kadını ANNE diyerek geçme, tanı!

Nasıl her yiğidin bir yoğurt yiyişi varsa, her annenin de bir çocuk yetiştirme tarzı var. Parmak izi nasıl insandan insana farklılık gösteriyorsa, çocuk büyütmek de anneden anneye farklılık gösteriyor.

Bununla birlikte annelikle ilgili bazı temel gerçekler var ki, dünyanın neresine giderseniz gidin değişmiyor.
Anne olan bir kadının hayatı ikiye ayrılıyor: Çocuktan Önce ve Çocuktan Sonra.

Elif Doğan, çocuğunun doğumuyla birlikte çalışma hayatına ara veren ve kendini anneliğe adayan kadınlardan. Ama bu ara ona başka bir iş olarak dönüyor. Annelik deneyimlerini, keyfini, sıkıntılarını başka annelerle paylaşabileceği bir blog yazmaya başlıyor. Artık onu herkes Blogcu Anne olarak tanıyor. Çocuktan Önceki hayatında varlığının farkında bile olmadığı kavramlar, Çocuktan Sonraki hayatında başköşeye oturmuş her kadın gibi yeni hayatında acı tatlı birçok anı biriktiriyor ve onları diğer annelerle paylaşıyor blogunda. Bu kitap da o blogdaki yazılardan ve bir nevi “Blogcu Anne Özlü Sözleri” tadında paylaşımlardan oluşuyor işte. Sonuçta her şeyin başlangıcı annelik.
Annelik Her Zaman Tozpembe Değil, bebeğinizin uyku sorunlarına çözüm önermiyor. Yemek yeme problemi olan çocukları iştahlı yumurcaklara çevirmiyor. Disiplin konusundaki sorularınıza yanıt olmuyor.
Ama “yalnız değilim” dedirtiyor. “Benimle aynı kaderi paylaşanlar var.”

10 Nisan 2013

Aşk Kokan Çiçekler


Son iki oyunu üzücü bir şekilde başarısızlığa uğrayan yazar Bree OBrien, Chicagoyu terk edip büyüdüğü yer olan Chesapeake Kıyılarına geri döner. Aniden karşısına çıkan bir fırsatı değerlendirerek, keyif aldığı çiçeklerle uğraşabilmek için yepyeni bir heyecanla Çiçekçi Dükkânını açar. Ne var ki, boşanmış annesi ve burnundan soluyan eski aşkı etrafındayken Chesapeake Kıyıları düşündüğü kadar sakin ve huzurlu değildir

Jake Collinsin, Breeyi hayatından uzaklaştırmak için birçok nedeni vardır. Ancak bu yine de ondan uzak durması için yeterli değildir; çünkü hâlâ ona sırılsıklam âşıktır. Sevdiği kadının sonsuza dek yanında olacağını bilse, geçmişteki tüm kırgınlıkları unutmaya hazırdır.

Peki, Bree sonsuza dek onunla kalacak mı?

Bunu öğrenmenin tek bir yolu vardır; inadından vazgeçip, geleceğe doğru riskli bir adım atmak
Woodsdan yine, güneyin tadını ve kokusunu alabileceğiniz, ilgi çekici hikâyesi ve büyüleyici karakterleri ile ön plana çıkan bir roman. - Library Journal

"Sherryl Woods, okurlarını her zaman mutlu etmeyi başarıyor! Ben de onlardan biriyim."
-Debbie Macomber

Woodsdan yine, güneyin tadını ve kokusunu alabileceğiniz, ilgi çekici hikâyesi ve büyüleyici karakterleri ile ön plana çıkan bir roman. - Library Journal

Sherryl Woods, Chesapeake Kıyıları serisi ile son derece sürükleyici bir aile öyküsü yaratıyor.
- Publishers Weekly

Zekice, büyüleyici ve sıcacık.
- New York Times En Çok Satan Yazarı Heather Graham

Akıllı karakterler, gerçekçi diyaloglar Enfes bir hikaye

9 Nisan 2013

Senden Önce Ben

 
Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu

Yaşamın ince detayları Loudan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu

Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.

Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lounun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur

Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün

Limon Yapraklarının Kokusu


Otuz yaşındaki Sandra, erkek arkadaşından ve işinden ayrıldıktan sonra Costa Blancadaki bir köye sığınır. Hayatına yeni bir yön vermek ister ve bunu nasıl yapacağına karar vermelidir. Norveçli yaşlı bir çift olan Karin ve Fredrikle arkadaş olur; bu sevimli ikili Sandra için hiç sahip olmadığı büyükanne ve büyükbabası haline gelir. Ancak Nazi toplama kamplarından sağ kurtulmuş az sayıda kişiden biri olan Juliánla tanıştığında her şeyin göründüğü gibi olmadığını anlar ve gerçeği bulmak için tehlikeli bir maceraya atılır.

İspanyanın en başarılı yazarlarından birinin yazdığı, zekice örülmüş kurgusu ve tırnak yediren temposuyla Limon Yapraklarının Kokusu hem bir kadının kendini bulması hem de gizli kalmış tarihsel gerçeklerin gün ışığına çıkarılması öyküsü.

8 Nisan 2013

Hasret


Gittin...
Bir yemin kaldı aramızda
Yarısı senin
Yarısı benim...

Hasret, izleri Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öncesi döneme uzanan, gerçek yaşamdan alınmış kırık bir aşkın ve ömür boyu süren hasretin öyküsü.

Müslüman bir bey oğluyla bir Rum kızının tüm engellere rağmen filizlenen sevdası, önüne çıkan ne varsa yakıp yıkacak güçte bir kora dönüşür. Ancak ayrılık kaçınılmazdır.

Lozan Antlaşmasının öncesinde imzalanan Mübadele Sözleşmesi, bir buçuk milyona yakın insanı yerlerinden yurtlarından ederken, geride parçalanmış hayatlar, boynu bükük aşklar ve nesiller boyu sürecek hasret hikâyeleri bırakacaktır.

Tıpkı Tacettinle Patricianın hikâyesi gibi...

1 Nisan 2013

Alman Pastası

 

Selam dostlarım, nicedir canım Alman pastası çekiyordu! Güldal kuzum da bana söz vermişti, bu gidişimde bana pastamı yaptı. Tarifini aldım, aşağıya yazdım!
Bu arada hafta sonum çok güzel geçti, biraz gezdik tozduk, Bauhaus'a gidip çiçeklere baktık, içimiz açıldı. Ardından Marmara Park'a gittik, alışveriş ettik, bir şeyler atıştırdık. Real'e gittik, gıda alışverişi yaptık, evimize döndük, yemeğimizi yedik, çayımızı içtik, büyük bir afiyetle pastamızı yedik! Arkadaşım Dilek çaya geldi, sohbet ettik. Dün de öğleden sonra otobüsümüze binip annişimle  Uzunköprü'ye döndük!




Alman pastasının tarifini almaya hazır mısınız?

Malzemeler:
Pandispanya İçin: 
2 yumurta (önceden ısıtılmış)
3/4 çay bard.erimiş margarin (standart bardak)
3 çay bard. un
1,5 çay bard. toz şeker
1/2 paket kabartma tozu
1 çay bard. yoğurt
1 çay kaşığı mahlep
Ve üzerine serpmek için pudra şekeri

Kreması: 
2 su bard. süt (standart bardak)
50 gr margarin
1 yumurta sarısı
3 çorba kaşığı tepeleme un
1/2 çay bard. şeker
1 paket vanilya

Pandispanyanın Yapılışı:
Yumurta ve toz şeker açık sarı renk olana dek iyice çırpılır. Margarin ve yoğurt eklenir, karıştırmaya devam edilir. Un ile kabartma tozu ve 1 çay kaşığı mahlep konur. 
170 C fırında 40 dk. pişirilir.

Kremanın Yapılışı:
Toz şeker ile un karıştırılır, üzerine yumurtayla çırpılmış süt eklenir, çırpılır. Margarin eklenir. İnmeye yakın vanilya eklenir.

Püf Noktası:
Önce pandispanya pişirilir, soğutulur. Sonra krema pişirilir. Pandispanya  soğuyunca  ortadan ayrılır. Krema konur. Pasta ılınınca da üzerine pudra şekeri serpilir.
İstenirse arasına muz ya da çilek konulabilir.
Yeniden görüşmek üzere dostça kalın!